Podcast
Podcaster
Beschreibung
vor 2 Jahren
4 Mart 1925’te çıkarılan Takrir-i Sükûn Kanunu ile başlayan (Mete
Tunçay'ın deyimiyle) ‘solda sükûn dönemi’ ancak Cemiyetler
Kanunu’ndaki değişikliklerin yürürlüğe girdiği 10 Haziran 1946’da
bitmişti ama bu tarihten itibaren kurulan altı sosyalist partiden
sadece Esat Adil Müstecaplıoğlu’nun liderliğini yaptığı Türkiye
Sosyalist Partisi (TSP) ile Dr. Şefik Hüsnü’nün liderliğini yaptığı
Türkiye Sosyalist Emekçi ve Köylü Partisi (TSEKP) etkili
olabilmişti. Bu iki parti de 1925’den beri yeraltında faaliyet
gösteren Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) kadroları tarafından
kurulmuştu aslında. Bu partilere paralel olarak kimi kendiliğinden,
kimi komünistlerin öncülüğünde 100 civarında sendika faaliyete
geçti. Bu bağlamda en örgütlü kesimler kömür işçileri, tütün
işçileri, mürettipler, kunduracılar ve mensucatçılar idi. Yasaklar
kalkar kalkmaz bu kadar çok sayıda sendika kurulması ve dönemin
CHP’li Dahiliye Vekili Şükrü Sökmensüer’in dediğine göre bunların
38’inde komünistlerin egemen olması Recep Peker Hükümeti’ni hem
şaşırtıp hem de ürkütünce de Aziz Çelik’in tabiriyle “1946 baharı”
topu topu altı ay sürmüştü. 16 Aralık 1946 tarihinde alınan bir
karar uyarınca İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı, CHP yanlısı
İstanbul İşçi Sendikaları Birliği (İİSB) yöneticilerini sadece
sorguya çekmekle yetinirken, TSP ve TSEKP ile bu partilerin etkili
olduğu sendikaları ve gazeteleri kapattı. Bu partilerin TKP ile
ilişkili görülen yöneticileri TCK’nın 141 ve 142. Maddelerine
muhalefetten ağır cezalar aldılar. Dolayısıyla 14 Mayıs 1950'de
Demokrat Parti'yi ezici çoğunlukla iktidara getirenler arasında bu
ağır baskılarla adeta nefes hale gelemez hale getirilen işçi sınıfı
da vardı.
Tunçay'ın deyimiyle) ‘solda sükûn dönemi’ ancak Cemiyetler
Kanunu’ndaki değişikliklerin yürürlüğe girdiği 10 Haziran 1946’da
bitmişti ama bu tarihten itibaren kurulan altı sosyalist partiden
sadece Esat Adil Müstecaplıoğlu’nun liderliğini yaptığı Türkiye
Sosyalist Partisi (TSP) ile Dr. Şefik Hüsnü’nün liderliğini yaptığı
Türkiye Sosyalist Emekçi ve Köylü Partisi (TSEKP) etkili
olabilmişti. Bu iki parti de 1925’den beri yeraltında faaliyet
gösteren Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) kadroları tarafından
kurulmuştu aslında. Bu partilere paralel olarak kimi kendiliğinden,
kimi komünistlerin öncülüğünde 100 civarında sendika faaliyete
geçti. Bu bağlamda en örgütlü kesimler kömür işçileri, tütün
işçileri, mürettipler, kunduracılar ve mensucatçılar idi. Yasaklar
kalkar kalkmaz bu kadar çok sayıda sendika kurulması ve dönemin
CHP’li Dahiliye Vekili Şükrü Sökmensüer’in dediğine göre bunların
38’inde komünistlerin egemen olması Recep Peker Hükümeti’ni hem
şaşırtıp hem de ürkütünce de Aziz Çelik’in tabiriyle “1946 baharı”
topu topu altı ay sürmüştü. 16 Aralık 1946 tarihinde alınan bir
karar uyarınca İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı, CHP yanlısı
İstanbul İşçi Sendikaları Birliği (İİSB) yöneticilerini sadece
sorguya çekmekle yetinirken, TSP ve TSEKP ile bu partilerin etkili
olduğu sendikaları ve gazeteleri kapattı. Bu partilerin TKP ile
ilişkili görülen yöneticileri TCK’nın 141 ve 142. Maddelerine
muhalefetten ağır cezalar aldılar. Dolayısıyla 14 Mayıs 1950'de
Demokrat Parti'yi ezici çoğunlukla iktidara getirenler arasında bu
ağır baskılarla adeta nefes hale gelemez hale getirilen işçi sınıfı
da vardı.
Weitere Episoden
51 Minuten
vor 1 Jahr
55 Minuten
vor 1 Jahr
50 Minuten
vor 1 Jahr
52 Minuten
vor 1 Jahr
53 Minuten
vor 1 Jahr
In Podcasts werben
Kommentare (0)