Podcast
Podcaster
Beschreibung
vor 2 Jahren
2 Mart 1923 günü, Ankara Hükümeti’nin temsilcisi olarak Lozan Barış
Görüşmeleri’ne gönderilen heyetin ikinci adamı olan Dr. Rıza Nur,
Türk tarafının görüşmelerde izlediği politikayı TBMM’deki gizli
celsede uzun uzun anlatırken, konuşmasının ortalarında
sadeleştirilmiş dille şöyle demişti: Şimdi Efendiler, bu azınlıklar
meselesi en mühim meseledendir ve azınlıkların hukuku Misak-ı
Millimizce kabul edilmiştir. Lozan’da kabul etmek istemediğimiz
zamanlarda Misak-ı Millimizi gözümüze dayamışlardır. Biz de kabul
ettik…. Lozan’da ahalinin mübadelesini kabul ettik. Mübadele zorla
yapılacaktır. Artık Anadolu’da azınlıklar kalmayacaktır. Yalnız
İstanbul istisna olmak üzere… (“Ermeniler?” nidaları) Fakat
arkadaşlar, kaç Ermeni vardır? (“Yahudiler?” sesleri) İstanbul’da
otuz bin Yahudi vardır. Şimdiye kadar bir arıza çıkarmayan
insanlardır. (Gürültüler) Museviler malûm, nereye çekilirse oraya
giden insanlardır. Tabii, olmasalardı daha iyi olurdu derdim." Bu
konuşmada açıkça Rumlardan söz edilmemesinin nedeni, henüz
görüşmeler sürerken, 30 Ocak 1923’te Yunanistan ile ayrıca
imzalanan (kısa adıyla) Mübadele Anlaşması uyarınca “Türk
topraklarında yerleşmiş Rum Ortodoks dininden Türk uyrukları ile,
Yunan topraklarında yerleşmiş Müslüman dininden Yunan uyruklarının
arasında zorunlu bir mübadele” olmasına karar verilmiş olmasıydı.
Oturumdaki tepkilerden anlaşılacağı gibi, bu milletvekillerini
tatmin etmemişti elbette, çünkü onlar ülkedeki tüm Gayrimüslimlerin
gönderilmesini istiyorlardı!
Görüşmeleri’ne gönderilen heyetin ikinci adamı olan Dr. Rıza Nur,
Türk tarafının görüşmelerde izlediği politikayı TBMM’deki gizli
celsede uzun uzun anlatırken, konuşmasının ortalarında
sadeleştirilmiş dille şöyle demişti: Şimdi Efendiler, bu azınlıklar
meselesi en mühim meseledendir ve azınlıkların hukuku Misak-ı
Millimizce kabul edilmiştir. Lozan’da kabul etmek istemediğimiz
zamanlarda Misak-ı Millimizi gözümüze dayamışlardır. Biz de kabul
ettik…. Lozan’da ahalinin mübadelesini kabul ettik. Mübadele zorla
yapılacaktır. Artık Anadolu’da azınlıklar kalmayacaktır. Yalnız
İstanbul istisna olmak üzere… (“Ermeniler?” nidaları) Fakat
arkadaşlar, kaç Ermeni vardır? (“Yahudiler?” sesleri) İstanbul’da
otuz bin Yahudi vardır. Şimdiye kadar bir arıza çıkarmayan
insanlardır. (Gürültüler) Museviler malûm, nereye çekilirse oraya
giden insanlardır. Tabii, olmasalardı daha iyi olurdu derdim." Bu
konuşmada açıkça Rumlardan söz edilmemesinin nedeni, henüz
görüşmeler sürerken, 30 Ocak 1923’te Yunanistan ile ayrıca
imzalanan (kısa adıyla) Mübadele Anlaşması uyarınca “Türk
topraklarında yerleşmiş Rum Ortodoks dininden Türk uyrukları ile,
Yunan topraklarında yerleşmiş Müslüman dininden Yunan uyruklarının
arasında zorunlu bir mübadele” olmasına karar verilmiş olmasıydı.
Oturumdaki tepkilerden anlaşılacağı gibi, bu milletvekillerini
tatmin etmemişti elbette, çünkü onlar ülkedeki tüm Gayrimüslimlerin
gönderilmesini istiyorlardı!
Weitere Episoden
51 Minuten
vor 1 Jahr
55 Minuten
vor 1 Jahr
50 Minuten
vor 1 Jahr
52 Minuten
vor 1 Jahr
53 Minuten
vor 1 Jahr
In Podcasts werben
Kommentare (0)