Podcast
Podcaster
Beschreibung
vor 4 Jahren
Tarihçi Ayşe Hür, bu haftaki programında, 1872'den 1979'a "Siyah
Altın"ın laneti ve İran'ın üç devrimi konularını ele alıyor. Ayşe
Hür: ''Takvimler 1872’yi gösterirken Baron Julius von Reuters,
İran’ın ekonomik kaynaklarının işletilmesi yolunda o kadar geniş
haklar kazanmıştı ki yıllar sonra Lord Curzon bile bunu bir çeşit
soygun olarak niteleyecekti. Halkı İran’ın İngilizlere
“haraç-mezat” satılmasına karşı ayaklanmaya çağıranların başında
1869’da İran’dan sürgün edilince İstanbul’a gelerek II.
Abdülhamit’in himayesine giren Cemaleddin Afgani vardı. 1906
yılında Muzaffereddin Şah, feodal dönemden kalma yetkilerinin bir
bölümünü halka bırakmaya, kurumlara devretmeye razı oldu. Bu,
Batı’da yaygın adıyla İran Anayasa Devrimi, İranlıların deyişiyle
İnkılab-ı Meşrutiyet’ti. Britanya Donanma Bakanı Winston Churchill,
Birinci Dünya Savaşı’nın çıkacağı beklentisinden de hareketle
gemilerin makinelerini kömürden petrole çevirmek istiyordu; bu da
gerekli kaynaklara da erişimi gerektiriyordu. Petrol sektörünü
millileştirme hamleleri karşısında başbakanını ‘mat’ eden ve
yabancı petrol şirketlerini ülkeye davet ede İran Şahı’nın özgüveni
yerine gelmişti. Yeni vizyonunun adı 1963’te konuldu: ‘İnkilab-ı
Sefid’ yani ‘Beyaz Devrim!’ 1963 yılının Haziran ayında öğrenci,
kamu görevlisi, aydın, çarşı esnafı ve din adamlarından oluşan
halkçı koalisyon, “İslam Devrimi”nin ilk kostümlü provasını
yaptılar. Ama hareket kanlı şekilde bastırıldı ve İmam Humeyni,
ülkeden sürüldü.''
Altın"ın laneti ve İran'ın üç devrimi konularını ele alıyor. Ayşe
Hür: ''Takvimler 1872’yi gösterirken Baron Julius von Reuters,
İran’ın ekonomik kaynaklarının işletilmesi yolunda o kadar geniş
haklar kazanmıştı ki yıllar sonra Lord Curzon bile bunu bir çeşit
soygun olarak niteleyecekti. Halkı İran’ın İngilizlere
“haraç-mezat” satılmasına karşı ayaklanmaya çağıranların başında
1869’da İran’dan sürgün edilince İstanbul’a gelerek II.
Abdülhamit’in himayesine giren Cemaleddin Afgani vardı. 1906
yılında Muzaffereddin Şah, feodal dönemden kalma yetkilerinin bir
bölümünü halka bırakmaya, kurumlara devretmeye razı oldu. Bu,
Batı’da yaygın adıyla İran Anayasa Devrimi, İranlıların deyişiyle
İnkılab-ı Meşrutiyet’ti. Britanya Donanma Bakanı Winston Churchill,
Birinci Dünya Savaşı’nın çıkacağı beklentisinden de hareketle
gemilerin makinelerini kömürden petrole çevirmek istiyordu; bu da
gerekli kaynaklara da erişimi gerektiriyordu. Petrol sektörünü
millileştirme hamleleri karşısında başbakanını ‘mat’ eden ve
yabancı petrol şirketlerini ülkeye davet ede İran Şahı’nın özgüveni
yerine gelmişti. Yeni vizyonunun adı 1963’te konuldu: ‘İnkilab-ı
Sefid’ yani ‘Beyaz Devrim!’ 1963 yılının Haziran ayında öğrenci,
kamu görevlisi, aydın, çarşı esnafı ve din adamlarından oluşan
halkçı koalisyon, “İslam Devrimi”nin ilk kostümlü provasını
yaptılar. Ama hareket kanlı şekilde bastırıldı ve İmam Humeyni,
ülkeden sürüldü.''
Weitere Episoden
51 Minuten
vor 1 Jahr
55 Minuten
vor 1 Jahr
50 Minuten
vor 1 Jahr
52 Minuten
vor 1 Jahr
53 Minuten
vor 1 Jahr
In Podcasts werben
Kommentare (0)